Son yıllarda piyasada “lisanslı oyuncu koltuğu” adıyla sunulan birçok modelle karşılaşıyoruz. Üzerinde popüler oyun karakterleri, global markalar ya da logolar bulunan bu koltuklar, genellikle görsel çekicilikleriyle öne çıkıyor. Ancak bu tasarımsal cazibenin arkasında yatan en büyük maliyet kalemi, genellikle lisans ücretleri oluyor.
Lisanslı ürünlerde üretici firmalar, ilgili logoyu veya markayı kullanabilmek için yurtdışı hak sahiplerine ciddi lisans bedelleri öder. Bu maliyet doğrudan ürün fiyatına yansır. Fakat bu ekstra ücret, her zaman ürünün kalite, dayanıklılık veya ergonomi seviyesini artırmaz.
Günümüzde ne yazık ki, kalite ve konforda rekabet edemeyen bazı üreticiler, lisans etiketini bir pazarlama maskesi olarak kullanmakta; tüketicilerin dikkatini dış tasarıma çekerek iç yapıyı gölgede bırakmaktadır.
Bir oyuncu koltuğunun asıl değeri; uzun süreli oturumlarda vücut desteği sunması, nefes alabilirlik sağlaması, doğru omurga hizası ile bel ve boynu korumasıdır. Kısacası; görsellik değil, ergonomi ve sağlık ön planda olmalıdır.
Türkiye’de oyuncu koltuğu sektörünü 2016 yılında kuran marka olarak, biz xDrive’da lisanslı görsel tasarımlar yerine insan sağlığına yatırım yapmayı tercih ettik. Fizyoterapist ve ergoterapistlerden oluşan uzman bir danışma ekibiyle, her modelimizi gerçek ihtiyaçlara göre tasarladık.
Bu yaklaşım sayesinde xDrive oyuncu koltukları, 2016’dan bugüne en çok tercih edilen modeller arasında yer aldı. Çünkü biz, marka değil kullanıcı sağlığını önceliklendirdik.
Elbette lisanslı tasarımlar estetik olarak cezbedici olabilir. Ancak karar verirken şu soruyu sormanızı öneririz: “Görsellik mi, yoksa uzun süreli sağlık ve ergonomi mi benim için daha önemli?”
xDrive olarak, kullanıcılarımızı bilinçli tercihler yapmaları konusunda destekliyor; sağlık, kalite ve dayanıklılığı bir arada sunuyoruz.
Yıllarca keyifle kullanacağınız bir oyuncu koltuğunda tercihinizi; konfor, destek, kalite ve güvenlikten yana kullanın. Çünkü iyi bir oturuş, sadece rahatlık değil, geleceğe yapılan bir yatırımdır.
